1995 yılında Alman arkeolog Klaus Schmidt ve Şanlıurfa Müzesi’ndeki meslektaşları tarafından Şanlıurfa’nın hemen dışında yer alan bir tepede bulunan kalıntılar; üzerinde akrep, yılan, tilki gibi hayvanlar kazınmış sütunlardan oluşan anıtsal bir yapıydı.
Yapılardaki figürler, anıtsallık ve etrafta başka bir yerleşimin bulunmaması, arkeologları buranın bir kutsal alan olduğunu düşündürüyordu.
Current Anthropology dergisinin Ekim sayısına konuşan Toronto Üniversitesi’nden arkeolog Ted Banning, burda bulunan ve gündelik yaşamda kullanılan buluntuların varlığına dikkat çekerek, oldukça kalabalık bir nüfusun burda barındığını söyledi.
Banning’e göre burdaki anıtsal yapı da tapınma alanı değil, yaşama alanı. Tıpkı Çatalhöyük’teki evler gibi büyük ve sanatsal. Ayrıca Banning, devam eden kazı sürecinin sonuçlarına da bakmak gerektiğini, ancak olası sonuçlara kadar da buranın mevcut bulgular ile tapınma alanı kabul edilmesinin yanlış olduğunu düşündüğünü belirtti.
Kaynak: Ntvmsnbc