Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu tarafından 30 Nisan 2017’de açılışı yapılarak turizme açılan Bozdoğan ilçesindeki Arapapıştı Kanyonu’nda, Kemer Barajı’nın sularının çekilmesiyle birlikte milattan önce 5. yüzyıla ait olduğunu tahmin edilen anıt mezar bulundu.
1958 yılından beri su altında bulunan bölgede baraj sularının normalin üstünde çekilmesi sonucu kaya mezarı da gün yüzüne çıktı. Başkan Çerçioğlu konuyla ilgili “Bu işin uzmanına danıştık. Çok değerli bilim insanları geldi. Onlar da çok şaşırdılar. Milattan önce 5. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen bir kaya mezarı. Çok şanslıydık. Baraj suları çekilmiş ve bu kaya mezarı ortaya çıkmış. Tesadüf. Kaya mezarı için yetkili kurumların kaya mezarını koruma altına almaları gerekiyor. Tüm arkeologları buraya davet ediyoruz. Her türlü sponsora da hazırız.” diye konuştu.
Çerçioğlu, kayalıklarda gizli bir manastırın da bulunduğunu, Kemer Barajı üzerindeki bu bölgenin Aydın, Denizli ve Muğla’nın kesiştiği yer olduğunu sözlerine ekledi.
Bölgeye ilk giden arkeologlardan Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Suat Ateşlier ise kaya mezarına ilişkin yaptığı basın açıklamasında, mezarın 2.500 yıl öncesine ait olabileceğini düşündüğünü söyledi. Ateşliler, “İnceleme fırsatı bulduk. Mermer bir ana kaya kütlesi içine oyulmuş. Bu bölgede yöneticilik yapmış bir liderin ya da Perslere hizmet eden bir yöresel beyin mezarının olabileceğini düşündük. Tabii bu şimdilik ilk izlenimler. Bu yapının benzerleri var fakat genel itibarıyla bu mezarın birebir benzeri yok. Mesela alınlığının tam ortasında yer alan iyon başlığı ve sütunu tasviri. Bu diğer anıt mezarlarda yok.” dedi.
Ateşlier, Facebook hesabından dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Basında boy boy fotoğrafları çıktığı için Arapapıştı Kanyonunda ortaya çıkan kaya mezarını Yrd. Doç. Dr. Sedat Akkurnaz ile birlikte ilk görme ve inceleme şansı bulan biri olarak ilk düşüncelerimi yazmak istedim: Bozdoğan’da Arapapıştı Kanyonu’nu içine alan baraj suları, baraj türbinlerinin geçtiğimiz yıllara göre daha çok çalıştırılmasından dolayı yaklaşık 8 – 10 metre alçalması sonucu 1958’den beri su altında olan bu muhteşem kaya mezarını ortaya çıkarmış. Bu muhteşem kanyonu turizme kazandırmayı amaçlayan Aydın Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile birlikte ben, Yrd. Doç. Dr. Sedat Akkurnaz ve mezarı ilk saptayan öğrencimiz Ercan Çerçioğlu ile birlikte bu mezarı ilk gören şanslı arkeologlar olduk. Mezar bence Karya’nın en erken kaya mezarı. Tamamen ahşap bir yapının cephesini yansıtan mezarın sergilediği cephe tasviri, bildiğimiz bazı Phryg kaya anıtları ile benzer özellikler gösterirken, kapı lentosu profilleri, Anadolu-Pers mezar yapıları ve stellerinden tanıdığımız sima-saçaklık-ovolo kesitini andıran kyma profiline sahip. Ancak bu profilin gerek Foça Taşkule, gerekse Pazargad’daki Kyros mezarından daha erken olması gerektiğini söylemek gerekir. Alınlık uygulamasının bir benzerine sahip bir Phryg örneğini daha önce çalışmıştım. Yaklaşık 9 metre genişliğinde olması da onu ünik yapıyor. Benim şahsi düşüncem mezarın MÖ 6. yy’ın ilk yarısına ait olduğu yönünde. Bu muhteşem kanyon içinde Hristiyanlık dönemi manastırları da bulunuyor ki, dik kayaların üzerindeki muhteşem görüntüsü sebebiyle bir tanesine Anadolu’nun Machu Picchu’su ismini koyduk. Tarihi ve inanılmaz doğal güzelliği değerlendirilirse turizm açısından muhteşem bir yer. Anadolu’da arkeoloji bitmez…”