Küçükçekmece’deki antik Bathonea kentindeki kazı çalışmaları başlıyor. İstanbul kadar Avrupa’nın da tarihine ışık tutacak kazıları Türk arkeologlar önderliğinde bir araya gelen 4 ülke ve 7 üniversiteden uzmanlar yürütecek
Yeri 2007 yılında tespit edilen ve “İstanbul’ un ikinci tarihi yarımadası” olarak nitelendirilen Küçükçekmece’deki antik Bathonea kentinde Bakanlar Kurulu kararıyla kazı çalışmaları başlıyor. Kazıları Türk arkeologlar önderliğinde bir araya gelen 4 ülke ve 7 üniversiteden uzmanlar yapacak. Uzun yıllar sürmesi beklenen arkeolojik kazılar sonucunda 2700 yıllık olduğu tahmin edilen bir tarih ortaya çıkarılacak.
Kocaeli Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün’ün başkanlığını yürüttüğü İstanbul Tarih Öncesi Çağlar Araştırmaları (İTA) projesi kapsamında 2007 yılında Küçükçekmece gölünün Avcılar ve Küçükçekmece kıyılarında bir yüzey araştırması yapıldı. Araştırma sonucunda göl kıyısında 2,5 kilometre uzunluğunda ve 1,5 metre yüksekliğindeki surlarla çevrili bir yerleşim yeri tespit edildi.
Sualtı arkeoloğu Hakan Öniz’in çalışmalarıyla bulunan deniz fenerinin Erken Bizans Dönemi(M.S. 4-5 YY) eseri olduğu belirlenirken, taş iskele, rıhtım kalıntıları, ev duvarları, seramik ve mermer parçaları bulundu. Yine Küçükçekmece’deki Yarımburgaz Mağarası’ndan yola çıkan ekip, “İstanbul’un Avrupa’da ilk tarım yapılan yerlerinden biri olduğunu” kanıtlayan 10-15 bin yıl öncesine ait taş aletler elde etti.
Yapılan inceleme sonucunda milattan önce 7. yüzyıla dayanan antik Bathonea kenti olduğu düşünülen alan, şimdi Bakanlar Kurulu kararıyla İstanbul’un tarihsel mirasına kazandırılıyor. Küçükçekmece’deki İstanbul’un ikinci tarihi yarımadası için uzun yıllar sürecek bir arkeolojik keşif kazısı başlıyor.
Kazı çalışması, Avcılar ve Küçükçekmece belediye başkanlıklarının desteği ile Kocaeli Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında; İstanbul, Bristol, KKTC Doğu Akdeniz, Hollanda Lahey, Selçuk, Strazburg üniversitelerinin uzmanları tarafından yapılacak. 9 ülkeden arkeolog, jeolog, mimar, sanat tarihçisi, sualtı araştırmacısı, şehir plancısı, jeofizikçi ve harita mühendisi 40 kişi, İstanbul’un tarihini daha da geriye götürmek için çalışacak.
İngiltere Bristol Üniversitesi’nde Avrupa Tarih Öncesi Uzmanı olan ve aynı zamanda Almanya Halle-Wittenberg Martin Luther King Enstitüsü Tarih Öncesi Arkeoloji Bölümü hocası olan Volker Heyd, “Uluslararası açıdan bakıldığında tarımsal hayatın ve yerleşik düzenin Avrupa’ya geçmeden önceki temelini burada görüyoruz. Bulduğumuz taş aletler tarımın Avrupa’ya bu coğrafyadan gittiğini gösteriyor. Taş devrinden Helenistik döneme, Bizans’tan Osmanlı döneminin kalıntılarına rastladığımız bu bölge bir tarih hazinesi olarak keşfedilmeyi bekliyor. Yöresel açıdan da çok önemli. Çünkü manzara ve konum açısından böyle bir bölgede tarihi bir yapıya sahip olmak kültürel bir zenginliktir” dedi.
15.Ağustos.2009, Milliyet