Akhenaton, Mısır yeni dönem 18. hanedanının bir firavunudur. Kraliçe Tiye ve III. Amenhotep’in genç olan çocuğudur. Büyük kardeşi Thutmosis babasından önce ölünce tahta önce ortak oldu, sonra da MÖ 1353-1336 ya da MÖ 1352-1334 yılları arasında 17 yıl firavunluk yaptı. Eşi Nefertiti’ydi.
Tahta geçtiği ilk yıllarda aile adı olan Amenhotep’i kullandı. Beşinci senesinde adını değiştirerek Akhenaton (Aten’in hizmetkârı) ismini kullanmaya başladı ve aynı yılında geleneksel çok tanrılı Mısır dinini yasaklayarak tek tanrılı Aten dinini kurdu.
Kralığının 6. yılında Teb’i terk ederek bugün Tel el Amarna olarak bilinen el değmemiş topraklara yeni bir başkent kurmaya karar verdi. Akhenaton, diğer tanrılara olan inancı yok etmek için tapınaklardan diğer tanrıların isimlerini sildirdi.
Bu dönemde sanatta da yenilikler olmuştur: firavun resimleri eskisi gibi tanrısal bir durağanlıkla değil, daha çok gerçekçi şekilde çiziliyordu. Bir bakıma sanatın dinden ayrılmasını Akhenaton başlatmıştır. Firavun geleneksel sahneler dışında, yemek yerken, karısını öperken, bir törene başkanlık ederken de çizilebiliyordu. Uzun boyunlu, göbekli resmedilen Firavunun resimleri oldukca ilginçtir. Uzun boyunlu beden yapısı, bu dönemdeki diğer eserlerde de sık sık kullanılmıştır.
Akhenaton tahta geçişinin birinci yılında din alanında bir devrim yaparak Atenizm dinini kabul ettiğini ve tüm diğer Mısır tanrılarını reddederek tek tanrı Aton’a ibadet edilmesini bir kanunla halka duyurdu. Başlangıçta eski Mısır diniyle benzer gibi gözükse de, Atenizm tek tanrılı bir dine geçiş teşkil etmektedir. Akhenaton’un yaşadığı dönemde Amon Rahipleri oldukça güçlüydüler. Firavun herhangi bir iş yapmadan rahiplere danışmak ve kehanetlerine başvurmak zorundaydı.
Akhenaton bu etkiden kurtulmak ve kendi inançlarının da doğrultusunda eski Mısır dinini, sihir ve büyüyü yasaklamış, Karnak tapınaklarını kapatıp Amon rahiplerinin görevine son vermiştir. Bu durum ülkede büyük bir kargaşaya sebep olmuştur.
Akhenaton’un tek tanrılı dinlerin öncülüğünü yapan bir firavun olduğu iddiası ve bu dinin daha sonra Yahudilik şekline dönüşmüş olabileceği birçok bilim adamı tarafından kabul gören bir görüştür.
Sigmund Freud, Musa’nın kendisine iman edenlerle birlikte Akhenaten’in ölümünden sonra Mısır’ı terk etmek zorunda kalan Atenist bir din adamı olduğunu iddia etmiştir.
Sigmund Freud, Dinin Kökenleri adlı eserinde; Yahudilerin sünnet geleneğini nereden aldıkları sorusunu Mısır olarak yanıtlamaktadır. Burada Freud, Herodot’ un, Tarih II. Kitap 104. bölümde, sünnetin Mısır’ da uzun süreden beri devam eden bir uygulama olduğunu söylediğini ve bilindiği kadarı ile sadece Antik Mısır’ da bulunan bir uygulama olduğunu, Doğu Akdeniz’ de başka hiçbir halkın bu geleneği uygulamadığını, Samilerin, Babillilerin ve Sümerlerin sünnetsiz olduklarının kesin bir şekilde varsayılabileceğini belirtmektedir.
Kendi devrinde dini, siyasi ve kültürel yeniliklerle devrim niteliğinde yenilikler yapan Akhenaton; öldükten sonra lanetlenircesine adının her yerden silinmesine, eserlerinin yıkılmasına karşın bugün modern Mısır’da devrimin simgesi olarak kullanıldığını bilse ne düşünürdü acaba?
Kaynakça
National Geographic, Meet King Tut’s Father, Egypt’s First Revolutionary
National Geographic, Royal Relations, Tut’s father is very likely Akhenaten.
Freud, S. (1939). Moses and Monotheism: Three Essays.
Jan Assmann, Moses the Egyptian: The Memory of Egypt in Western Monotheism.