Antik Roma Bahçeleri: Yürümek, Konuşmak ve Gösteriş yapmak

Bahçenizdeki bitkilerin çoğunun Romalılar tarafından kullanıldığını bilmek sizi şaşırtabilir. Romalıların 2000 yıl önce kurdukları bahçeler ve bahçecilik tekniklerini, sonbaharda toprağı çevirip kompost karıştırmaktan, ilkbaharda çapa yataklarına ve tohum ekmeye kadar hala kullanıyoruz.

Antik Roma’da, bahçesinin görünümünden bir insan hakkında çok şey söyleyebilirdiniz. Eski bahçeler yemek, entelektüel uygulama ve dini ritüeller gibi birçok etkinlik için kullanılan alanlardı. Ayrıca bahçecilik becerilerini ve seyahatleri sergileme fırsatı da sundular. Bu nedenle bahçeler Romalılar tarafından oldukça ciddiye alındı. Yürüyüş yapmak burada önemli bir role sahipti, çünkü bahçenizi göstermenin daha iyi bir yolu, insanların içinde yürümesinden daha iyi olamazdı.

Eski Roma’da elit kimliğin inşasında bahçeciliğin rolü, araştırılan konulardan biri iken, eski bir Pompeian bahçesinin kazısı, bahçecilik sergileri için ortamlar hakkında somut bilgiler ortaya koyuyor.

Zengin Romalılar için bahçeler, örneğin felsefe ya da edebiyat hakkında konuşurken gezinti yaparak zihni egzersiz yapma yeriydi. Marcus Tullius Cicero; “Eğer bir bahçeniz ve bir kütüphaneniz varsa ihtiyacınız olan her şeye sahipsiniz.” demiştir.

Seçilen bitki türü, sahibinin ne kadar kültürlü olduğu hakkında çok şey ortaya çıkarabilir. Romalı yazarların yazılarından, (günümüzde genellikle parklarda, cadde ve yürüyüş yollarında sıralanan) çınar ağaçlarının iyi bir seçim olduğunu görebiliriz. Aristoteles ve Platon’un ünlü felsefi okulları, Platon’un Phaedrus’unda bahsettiği gibi, çınar ağaçlarının gölgesindeki bahçedeydi.

Devamı hakkındaAntik Roma Bahçeleri: Yürümek, Konuşmak ve Gösteriş yapmak

Caligula’nın Lüks Parti Gemilerinin Gizemi 2000 Yıl sonra Ortaya Çıkabilir

Caligula’nın lüks tekneleri uzun zaman önce ortadan kayboldu ancak İtalyan yetkililer, Roma’nın güneydoğusundaki bir gölden “orgy gemileri”nin kalıntılarını arıyorlar.

İtalyan araştırmacılar, Orta İtalya’daki bir volkanik gölde Roma İmparatoru Caligula’nın efsanevi “orgy gemileri”nden birini gizleyip gizlemediğini ortaya koymak üzereler.
Başarılı olurlarsa, son zamanların en olağanüstü arkeolojik keşiflerinden biri olabilir.

Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus (MS: 12 – 41), ya da bilinen adıyla Caligula (Küçük Çizme) Roma’nın üçüncü imparatoruydu.
Her ne kadar iyileştirme girişimleri olmasına rağmen, birçok tarihçi Roma tarihinin en çılgın, en sadist ve vahşi imparatoru olduğuna inanıyor.
MS: 37’den MS: 41’e kadar olan kısa ama çalkantılı egemenliğinde, gerek kız kardeşleriyle ensest ilişkiler kurması, gerek en sevdiği atını konsültan yapması, gerekse kendisini yaşayan bir tanrı ilan etmesi ile tarihe adını çılgın imparator olarak yazdırmıştı.
Kaprislerinden biri anıtsal gemiler inşa etmekti, böylece cinsel eğilimlerini Roma’nın 20 mil dışında olan doğal Nemi Gölü’nde şımartıyordu.
Gemiler muhtemelen 2.000 yıl önce, 28 yaşındaki imparatorun Roma’daki Palatine Tepesi’ndeki sarayında Praetorian Muhafızları tarafından öldürüldükten sonra “damnatio memoriale” (tarihten birini silmek) ile yakıldı ya da yok edildi.
Devamı hakkındaCaligula’nın Lüks Parti Gemilerinin Gizemi 2000 Yıl sonra Ortaya Çıkabilir

İmparator Hadrian’ın Roma’daki Dünyası: Villa Hadrianus

İmparator Hafrianus, MS:117 yılında imparatorluğun başına geçtiğinde Roma altın çağını yaşıyordu. Beş İyi İmparator dönemiyle anılan Hadrianus saltanatı, Roma’nın sadece siyasi değil, kültürel anlamda da zirveye ulaştığı dönemdi.

Bu dönemde Roma, farklı kıtalarda hüküm sürerken, bu yerlerde anıtsal eserler de bırakıyordu. Sanata ve kültüre olan düşkünlüğü ile de bilinen imparator, Tivoli’deki tabir-i caizse habitatında Roma’nın o dönemki egemenliğinin bir tür minyatürünü yaratıyordu.
Devamı hakkındaİmparator Hadrian’ın Roma’daki Dünyası: Villa Hadrianus

2mi3 The Great Pompeii’deydi…

Hani internette çoğu sitede karşımıza çıkar… ‘Sapkınların Sonu’ , ‘Tanrı’nın Yoldan Çıkmışlara Cezası’ , ‘Taş Kesen İnsanlar’ ….. Günümüze kadar ulaşmış en önemli Antik Kent olmasını bir kenara iterler , o dönemin mimarisini inceleyerek ders çıkarmaları gereken yerde , ‘Bakın , taş kesenlere ve ibret alın’ şeklinde yazılar yayınlarlar…Pompeii’den bahsediyorum , MS.79′da Vezüv Yanardağı’nın patlaması sonucu haritadan silinen fakat 18. yy’da gene ortaya çıkan kentten.

Devamı hakkında2mi3 The Great Pompeii’deydi…

Kütahya’da 4300 Yıllık Saray Bulundu

Kütahya Seyitömer Höyüğü’ndeki kurtarma kazısında 4300 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen saray kalıntıları ve içerisinde bol miktarda seramik, porselen, metal eser bulundu.

 


    

Kazı Başkanlığını yürüten Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen,  yaptığı açıklamada, Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğüne bağlı Seyitömer Linyitleri İşletmesi (SLİ) Müessesesi ile DPÜ Rektörlüğü arasında yapılan protokol doğrultusunda, il merkezine 25 kilometre uzaklıktaki müesseseye ait arazide yer alan höyükte 2006 yılında kazılara başladıklarını anımsattı.

Devamı hakkındaKütahya’da 4300 Yıllık Saray Bulundu