Antik Roma Bahçeleri: Yürümek, Konuşmak ve Gösteriş yapmak

Bahçenizdeki bitkilerin çoğunun Romalılar tarafından kullanıldığını bilmek sizi şaşırtabilir. Romalıların 2000 yıl önce kurdukları bahçeler ve bahçecilik tekniklerini, sonbaharda toprağı çevirip kompost karıştırmaktan, ilkbaharda çapa yataklarına ve tohum ekmeye kadar hala kullanıyoruz.

Antik Roma’da, bahçesinin görünümünden bir insan hakkında çok şey söyleyebilirdiniz. Eski bahçeler yemek, entelektüel uygulama ve dini ritüeller gibi birçok etkinlik için kullanılan alanlardı. Ayrıca bahçecilik becerilerini ve seyahatleri sergileme fırsatı da sundular. Bu nedenle bahçeler Romalılar tarafından oldukça ciddiye alındı. Yürüyüş yapmak burada önemli bir role sahipti, çünkü bahçenizi göstermenin daha iyi bir yolu, insanların içinde yürümesinden daha iyi olamazdı.

Eski Roma’da elit kimliğin inşasında bahçeciliğin rolü, araştırılan konulardan biri iken, eski bir Pompeian bahçesinin kazısı, bahçecilik sergileri için ortamlar hakkında somut bilgiler ortaya koyuyor.

Zengin Romalılar için bahçeler, örneğin felsefe ya da edebiyat hakkında konuşurken gezinti yaparak zihni egzersiz yapma yeriydi. Marcus Tullius Cicero; “Eğer bir bahçeniz ve bir kütüphaneniz varsa ihtiyacınız olan her şeye sahipsiniz.” demiştir.

Seçilen bitki türü, sahibinin ne kadar kültürlü olduğu hakkında çok şey ortaya çıkarabilir. Romalı yazarların yazılarından, (günümüzde genellikle parklarda, cadde ve yürüyüş yollarında sıralanan) çınar ağaçlarının iyi bir seçim olduğunu görebiliriz. Aristoteles ve Platon’un ünlü felsefi okulları, Platon’un Phaedrus’unda bahsettiği gibi, çınar ağaçlarının gölgesindeki bahçedeydi.

Devamı hakkındaAntik Roma Bahçeleri: Yürümek, Konuşmak ve Gösteriş yapmak

Roma’da Cinsellik, Kölelik, Eşcinsellik Ve Lex Scantinia Yasası

Antik Roma’da eşcinsellik, çağdaş Batı medeniyetinden belirgin farklılıklar göstermektedir. Latincede “homoseksüel” ve “heteroseksüel” kelimelerinin tam karşılıkları yoktur. Antik Roma cinselliğindeki ana dikotominin bir tarafı aktif/hakim/erkeksi, öteki tarafı ise pasif/teslim/”kadınsılaştırılmış”tı. Antik Roma bir ataerkil toplumuydu, ve özgür doğan (ingenui) erkek vatandaşlar, siyasi özgürlüğe (libertas) ve hem kendini hem de ailesini (familia) yönetme hakkına sahipti. “Fazilet” (virtus), bir adamın kendini tanımladığı etkin bir niteliği olarak görülürdü. Fetih zihniyeti ve “erkeklik kültü”, hemcins ilişkilerini şekillendirirdi. Romalı erkekler, egemen ya da penetratif rolde bulundukları takdirde erkekliklerine ya da sosyal statülerine algılanan zarar görmeden diğer erkeklerle seks yapmakta özgürdüler. Ancak genellikle özgür doğan Roma vatandaşının erkekliğinin Lex Scantinia yasasına tabi olmadığı durumlarda kabul edilebilir bir durumdu, aksi taktirde adını ve aile ününü kötüye çıkarırdı veya infamia haline getirir (infamia – Yasal veya sosyal statü kaybı). Kabul edilebilir erkek partnerler, köleler, fahişeler ve şovmenlerdi. Zira yaşam biçimleri onları belirsiz infamia toplumsal kategorisine yerleştiriyordu. Ki teknik açıdan özgür olsalar bile vatandaşlara tanınan normal korumalara layık görülmediler. Romalı erkeklerin cinsel partner olarak genellikle 12-20 yaşları arası gençleri tercih etmelerine rağmen, özgür doğan ve reşit olmayan bireylerle cinsel ilişkiye girmek tamamen yasaktı, ve profesyonel fahişeler ve şovmenlerin çok daha yaşlı olmaları mümkündü.

Puer delicatus (Warren Kupası)

Devamı hakkındaRoma’da Cinsellik, Kölelik, Eşcinsellik Ve Lex Scantinia Yasası