1998
16 Ocak - Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş tarafından açılan davada Anayasa Mahkemesi Refah Partisi'ni kapattı. Genel Başkan Necmettin Erbakan ile bazı yöneticilere 5 yıl siyaset yapmama cezası verildi.
27 Haziran - Adana Ceyhan'da meydana gelen 6.3 lük depremde 145 kişi öldü, 1041 kişi yaralandı.
12 Temmuz - 1998 FIFA Dünya Kupası Finalinde ev sahibi Fransa, Brezilya yı 3-0 mağlup ederek ilk dünya kupası şampiyonluğunu elde etti.
2018'den geriye sayıyoruz. Hangi yıl ne oldu?
- genjo
- Uzaklaştırıldı!
- Mesajlar: 288
- Kayıt: 14:47 05-Nisan-2016
- superboy
- Arkeo-TR Üyesi
- Mesajlar: 293
- Kayıt: 16:25 29-Eylül-2015
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
23 Şubat 1997 Genetik kopyalama yöntemiyle üretilen ilk memeli hayvan olan ve 14 Şubat 2003 tarihinde ölen Dolly adlı koyunun, İskoçya'daki Roslin Enstitüsü'nde klonlandığı duyuruldu.
- soba borusu
- Arkeo-TR Üyesi
- Mesajlar: 417
- Kayıt: 05:49 16-Şubat-2009
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
1996, 3 Ocak: Motorola Motorola StarTAC adlı dünyanın ilk giyilebilir cep telefonunu tanıttı.
- ioniali
- Uzaklaştırıldı!
- Mesajlar: 191
- Kayıt: 18:21 12-Eylül-2017
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
1995
17 Ocak - Japonya'nın Kobe şehrinde meydana gelen 7.3 şiddetindeki deprem sonucu 6.433 kişi öldü.
20 Mart - Tokyo Metrosu'nda Aum Shinrikyo tarikatı üyeleri tarafından sarin gazı kullanılarak gerçekleştirilen terör saldırısında 12 kişi hayatını kaybetti, 4000'den fazla kişi yaralandı.
17 Mayıs - Nasuh Mahruki Everest'in zirvesine ulaşarak dünyanın en yüksek zirvesine ulaşan ilk Türk oldu.
1 Ekim - 1995 Dinar Depremi: Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesinde meydana gelen 6.0 şiddetindeki depremde 90 kişi öldü, 212 kişi yaralandı.
14 Aralık - Paris'te Sırp, Boşnak ve Hırvatlar arasında imzalanan Dayton Barış Antlaşması'yla 3.5 yıldır devam eden Bosna Savaşı sona erdi.
17 Ocak - Japonya'nın Kobe şehrinde meydana gelen 7.3 şiddetindeki deprem sonucu 6.433 kişi öldü.
20 Mart - Tokyo Metrosu'nda Aum Shinrikyo tarikatı üyeleri tarafından sarin gazı kullanılarak gerçekleştirilen terör saldırısında 12 kişi hayatını kaybetti, 4000'den fazla kişi yaralandı.
17 Mayıs - Nasuh Mahruki Everest'in zirvesine ulaşarak dünyanın en yüksek zirvesine ulaşan ilk Türk oldu.
1 Ekim - 1995 Dinar Depremi: Afyonkarahisar ilinin Dinar ilçesinde meydana gelen 6.0 şiddetindeki depremde 90 kişi öldü, 212 kişi yaralandı.
14 Aralık - Paris'te Sırp, Boşnak ve Hırvatlar arasında imzalanan Dayton Barış Antlaşması'yla 3.5 yıldır devam eden Bosna Savaşı sona erdi.
- sselvii
- Arkeo-TR Üyesi
- Mesajlar: 498
- Kayıt: 13:05 10-Mart-2017
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
1994
7 Ocak - Türkiye'de askerlik süresi tekrar 15 aydan 18 aya çıkarıldı. Yedeksubaylık 12 aydan 16 aya, kısa dönem askerlik ise 6 aydan 8 aya çıkarıldı.
13 Mayıs - Eski İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel, 'Klor yolsuzluğu' davasından 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
10 Haziran - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Demirel'e, Şekerbank'ı 20 milyon dolar dolandırmaktan verilen 15 aylık ceza kesinleşti.
7 Ocak - Türkiye'de askerlik süresi tekrar 15 aydan 18 aya çıkarıldı. Yedeksubaylık 12 aydan 16 aya, kısa dönem askerlik ise 6 aydan 8 aya çıkarıldı.
13 Mayıs - Eski İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel, 'Klor yolsuzluğu' davasından 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
10 Haziran - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Demirel'e, Şekerbank'ı 20 milyon dolar dolandırmaktan verilen 15 aylık ceza kesinleşti.
- radmin
- Arkeo-TR Üyesi
- Mesajlar: 158
- Kayıt: 19:01 01-Mayıs-2017
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
Karanlık yıl 1993... Cumhuriyet tarihinin en karanlık yılı... Üstelik o yıl, bu kirli unvanı fazlasıyla hak ediyor...
Mafya, derin devlet, PKK, operasyonlar, suikastlar, sır dolu ölümler, katliamlar ve dökülen onca kan...
Dev bir uyuşturucu operasyonu haberi ile başladı o karanlık yıl... Operasyonun hedefinde Lucky-Es adlı Panama bandıralı bir gemi vardı... Gemi 15 ton uyuşturucu taşıyordu... İstanbul polisi soğuk bir İstanbul sabahında 7 Ocak 1993 günü operasyon yaptı o gemiye... 1993'ün nasıl bir yıl olacağının sırrı o operasyondaydı... Lucky-Es operasyonu uyuşturucu kartellerini yani mafyayı derinden sarsmıştı ve yıl daha yeni başlamıştı...
UĞUR MUMCU SUİKASTİ!
Türkiye'de tek gündem o dev uyuşturucu operasyonuydu ocak ayının ilk 3 haftası boyunca... Ama gündem ay bitmeden bir anda değişti. Uğur Mumcu Cumhuriyet Gazetesi'nde yazıyordu...
Kalemi keskindi... 24 Ocak 1993 sabahıydı... Mumcu her zamanki gibi evinden çıktı, aracına bindi, kontağı çevirdi ve o an, orada hayatını kaybetti...
Amerika Birleşik Devletleri'ni, Avrupa Birliği'ni ve İsrail'i yakın takibe almıştı Mumcu... Hep o ülkeleri inceliyor. Bildiği her ayrıntıyı yazıyordu. Hatta ölmeden hemen önce bir de Kürt dosyası açmıştı... Teröre milli bir çözüm getirilmesi gerektiğini savunuyor, Güneydoğu'ya konuşlu çekiç gücün bir an önce ülkeyi terk etmesi gerektiğini söylüyordu.. Cinayet bir türlü aydınlatılamadı. Ancak o korkunç saldırının ardında tüm bu gerçeklerin olduğu iddiası da gündemden hiç düşmedi...
JAK KAMHİ'YE SUİKAST GİRİŞİMİ!
Türkiye'nin Uğur Mumcu suikastıyla sarsıldığı o günün sadece 96 saat sonrasında gündem yeniden değişti... Yıl zor başlamıştı... Öyle devam edecekti... Tüm işaretler bunu gösteriyordu...
28 Ocak 1993'te hedef bu kez Musevi işadamı Jak Kamhi oldu.. Kamhi, İstanbul Beylerbeyi'ndeki evinin önünde, teröristlerin lav silahlı saldırısına uğradı...
Şans eseri saldırıdan yara almadan kurtuldu... Suikastın sorumlusu çok geçmeden bulundu ama kayıptı... İsmi Yaşar Polat'tı... Karanlık biriydi... Polat, saldırıdan tam 10 yıl sonra yakalanabildi...
Cezaevine konuldu. İdamla yargılanmıştı... Ama idam cezası kaldırılınca, "müebbet hapse" mahkum edildi. Cezaevinde ise sadece 11 yıl tutuklu kaldı...
ADNAN KAHVECİ'NİN ÖLÜMÜ
Zor başlamıştı 1993... Öyle devam etti... 5 Şubat 1993 günü bu defa Anavatan Partisi'nin genç ve yetenekli isimlerinden biri, o dönem Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal'ın yeniden siyasete dönme planındaki kilit isim Adnan Kahveci sır dolu bir trafik kazası geçirdi.
Bolu yakınlarında olmuştu kaza... Kahveci - eşi ve henüz 17 yaşındaki kızları orada hayatlarını kaybetti.. Ancak kaza ilginçti... Çünkü Kahveci ters yola girmişti... Oysa onu tanıyanlar Adnan Kahveci'nin asla hız yapmadığını ve çok dikkatli araç kullandığını biliyordu.
Üstelik Adnan Kahveci de o günlerde tıpkı Uğur Mumcu gibi bir Kürt raporu yazıyordu... Ölümünün üzerindeki sis perdesi asla kalkmadı...
EŞREF BİTLİS'İN UÇAĞI NEDEN DÜŞTÜ?
Yine o Şubat ayında Türkiye bir başka ölüm haberiyle daha sarsıldı.. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, tıpkı Uğur Mumcu ve Adnan Kahveci gibi terörün milli çözümle sona erdirilmesi için çalışan biriydi...
Uçağı 17 şubat 1993'te düştü... Bitlis şehit oldu... Ama ölmeden önce kurduğu cümleler o ölümün ardında da görünmez bir el olduğuna işaret ediyordu... Bitlis, Güneydoğu'ya konuşlu Çekiç Güç'ün Türkiye'den ayrılması gerektiğini söylüyordu..
Hatta ölümünden sadece 10 gün önce İncirlik'ten havalanan Amerikan uçaklarının PKK'lılara yardım ettiğini açıklamıştı. Uçağın neden düştüğü hiç aydınlatılamadı.. Onun ölümü de o yıl gerçekleşen ve gerçekleşecek diğer ölümler gibi hep karanlıkta kaldı.
TURGUT ÖZAL'IN ANİ VEFATI
Türkiye ardı ardına gelen ölüm haberleriyle sarsılmaya devam etti 1993 yılının ilk aylarında... Ama ülkeyi en derinden sarsan haber kuşkusuz 1993'ün 17 Nisan günü geldi... PKK'nın başı Öcalan 16 Nisan 1993'te süresiz ateşkes ilan ettiğini duyurmuştu... Açıklamayı 17 Nisan günü Şam'da yapacaktı...
Gazeteciler ve hatta dönemin vekilleri o gün o toplantıya katılmak için yoldaydı... Haber ziyaretçiler daha Şam'a ulaşamadan geldi... Cumhurbaşkanı Turgut Özal kalp krizi geçirmişti... Daha doğrusu ölüm raporuna ölüm nedeni öyle yazılacaktı... Ama o şok ölümün, tam da o güne denk gelmesi akıllarda ister istemez bir soru işareti doğurdu... Özal öldü mü öldürüldü mü sorusu hep soruldu...
VE PKK SAHNEDE
Kabusla başlamıştı 1993.... Kabus Mayıs'ta da sürdü... Hatta içinden çıkılmaz bir hal aldı... Çünkü artık PKK sahnedeydi...Ateşkes yine Öcalan'ın talimatıyla bozuldu... PKK Özal'ın ölümünün ardından ilk büyük eylemini 25 Mayıs 1993 günü Bingöl-Elazığ yolunda yaptı... Teskere almış 33 silahsız asker o gün orada şehit edildi... Artık PKK vardı sahnede ve terör kalan aylarda aralıksız sürecekti...
PKK'nın; Van'da, çoğunlukla Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan gelenlerin kaldığı Yenigün Oteli'ni ateşe verdiği gün takvimler 30 haziran 1993'ü gösteriyordu... O yangında 11 sivil öldü... 2 Temmuz 1993 günü ise kanlı örgütün hedefi bu defa Şırnak'taki Çelik Karakolu oldu... 16 er o baskında şehit düştü..
MADIMAK VE BAŞBAĞLAR KATLİAMLARI!
Temmuz gelmişti... Ama sıcak temmuz, karanlık geçiyordu... Sivas'taki Madımak Oteli işte o ay yakıldı. Kentte Pir Sultan Abdal şenlikleri vardı o Temmuz'da... Aziz Nesin'in de aralarında bulunduğu çok sayıda yazar - şair - düşünür Sivas'taydı... O korkunç katliamın işaret fişeğini görünmez bir el yaktı.. Madımak Oteli'nde 33 ozan, düşünür ve yazar ile 2 otel çalışanı yanarak öldü.
Olaydan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı alınmasına ama aradan yıllar geçmesine rağmen o gün fişeği ateşleyen karanlık elin asıl sahibi asla bulunamadı...
Madımak Katliamı tam bir kara lekeydi...
Ve o leke 72 saat sonra daha da büyüyecek, yayılacaktı... 5 Temmuz 1993 günü hedef bu defa Erzincan'ın Başbağlar köyü oldu.. Başrolde yine PKK vardı... 33 masum köylü o gün orada kurşuna dizilerek katledildi.
Tam 2 hafta sonra, 18 Temmuz'da ise , aynı örgüt Van'ın Bahçesaray ilçesine bağlı Sündüz Yaylası'nda ortaya çıktı... Hedef yine sivillerdi... Baskında 22'si çocuk ve kadın 26 masum can verdi...
Artık ardı ardına PKK saldırılarının haberleri geliyor ve hedef hep siviller oluyordu... Ağustos ayında terör örgütü bu defa Bitlis'in Mutki ilçesinde ortaya çıktı...
Bir otobüs tarandı.. 15 kişi öldü.. 23 Ağustos'ta ise Iğdır'da 14 asker şehit edildi..
SİNCAR SUİKASTİ!
Kara yıl 1993, yavaş yavaş bitiyordu artık... Yaz zor geçmişti... Sırada sonbahar vardı ve kan dinmek bilmiyordu... O yılın 4 Eylül'ünde, Halkın Emek Partisi yani HEP'in kurucularından Mehmet Sincar öldürüldü... O cinayet de hiç aydınlanmadı...
93 demek ölüm demekti... 22 Ekim 1993 günü bu kez Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın bir suikasta kurban gitti... O da terörün demokratik yöntemlerle çözülebileceğini savunan bir isimdi...
Kanla beslenen örgüt gündemi belirliyordu artık... Kan döküyor sivilleri katlediyor ve bebek katili unvanını alıyordu...
Teröristler; 4 Ekim'de Siirt Şirvan'da çoğu kadın ve çocuk 23 kişiyi öldürdü... 7 Ekim'de Tunceli Pertek'te 4 öğretmeni şehit etti... 22 Ekim'de ise Siirt Baykan'da bu kez çoğu bebek 22 köylü katledildi...
Korkunç günlerdi... 25 Ekim'de Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Yavi beldesinde terör örgütü PKK bu kez en büyük katliamlarından birini daha yaptı... Köy kahvesi basıldı... 35 masum sivil o baskında öldü... Yaralı sayısı ise resmi kayıtlara 500 kişi olarak geçti...
CEM ERSEVER'İN ÖLÜMÜNDEKİ SIR NE?
Millet yıl bitsin istiyor, terör sussun istiyordu... Ama ne yıl bitiyor, ne de terör susuyordu... 4 Kasım 1993'te Türkiye yeni bir cinayet haberiyle daha sarsıldı... Hedef yine terörün demokrasiyle sona ereceğini savunan biri, emekli Binbaşı Cem Ersever'di bu kez..
Ersever, ölümünden 10 gün kadar önce, faili meçhul davasında mahkemeye ifade vermiş. Terörle mücadele adına yapılan kanunsuzlukları ve uyuşturucu ticareti gibi yasa dışı faaliyetleri açıklamıştı... Onun ölümü de diğer faili meçhuller gibi hep karanlıkta kaldı...
Sanki görünmez bir el vardı ve düğmeye basmıştı...
1993; terörle, katliamlarla ve suikastlarla geçti.. İktidarda DYP-SHP koalisyonu vardı... Ancak koalisyon olan bitene hiç bir çare üretemiyordu.. Nitekim yıl biterken o koalisyon da dağılacaktı...
Şimdi o yıldan ve o kara günlerden arda kalan tek bir gerçek var.. O da şu; Türkiye o karanlık yılda yani 1993'te çok ama çok şey kaybetti...
.
Mafya, derin devlet, PKK, operasyonlar, suikastlar, sır dolu ölümler, katliamlar ve dökülen onca kan...
Dev bir uyuşturucu operasyonu haberi ile başladı o karanlık yıl... Operasyonun hedefinde Lucky-Es adlı Panama bandıralı bir gemi vardı... Gemi 15 ton uyuşturucu taşıyordu... İstanbul polisi soğuk bir İstanbul sabahında 7 Ocak 1993 günü operasyon yaptı o gemiye... 1993'ün nasıl bir yıl olacağının sırrı o operasyondaydı... Lucky-Es operasyonu uyuşturucu kartellerini yani mafyayı derinden sarsmıştı ve yıl daha yeni başlamıştı...
UĞUR MUMCU SUİKASTİ!
Türkiye'de tek gündem o dev uyuşturucu operasyonuydu ocak ayının ilk 3 haftası boyunca... Ama gündem ay bitmeden bir anda değişti. Uğur Mumcu Cumhuriyet Gazetesi'nde yazıyordu...
Kalemi keskindi... 24 Ocak 1993 sabahıydı... Mumcu her zamanki gibi evinden çıktı, aracına bindi, kontağı çevirdi ve o an, orada hayatını kaybetti...
Amerika Birleşik Devletleri'ni, Avrupa Birliği'ni ve İsrail'i yakın takibe almıştı Mumcu... Hep o ülkeleri inceliyor. Bildiği her ayrıntıyı yazıyordu. Hatta ölmeden hemen önce bir de Kürt dosyası açmıştı... Teröre milli bir çözüm getirilmesi gerektiğini savunuyor, Güneydoğu'ya konuşlu çekiç gücün bir an önce ülkeyi terk etmesi gerektiğini söylüyordu.. Cinayet bir türlü aydınlatılamadı. Ancak o korkunç saldırının ardında tüm bu gerçeklerin olduğu iddiası da gündemden hiç düşmedi...
JAK KAMHİ'YE SUİKAST GİRİŞİMİ!
Türkiye'nin Uğur Mumcu suikastıyla sarsıldığı o günün sadece 96 saat sonrasında gündem yeniden değişti... Yıl zor başlamıştı... Öyle devam edecekti... Tüm işaretler bunu gösteriyordu...
28 Ocak 1993'te hedef bu kez Musevi işadamı Jak Kamhi oldu.. Kamhi, İstanbul Beylerbeyi'ndeki evinin önünde, teröristlerin lav silahlı saldırısına uğradı...
Şans eseri saldırıdan yara almadan kurtuldu... Suikastın sorumlusu çok geçmeden bulundu ama kayıptı... İsmi Yaşar Polat'tı... Karanlık biriydi... Polat, saldırıdan tam 10 yıl sonra yakalanabildi...
Cezaevine konuldu. İdamla yargılanmıştı... Ama idam cezası kaldırılınca, "müebbet hapse" mahkum edildi. Cezaevinde ise sadece 11 yıl tutuklu kaldı...
ADNAN KAHVECİ'NİN ÖLÜMÜ
Zor başlamıştı 1993... Öyle devam etti... 5 Şubat 1993 günü bu defa Anavatan Partisi'nin genç ve yetenekli isimlerinden biri, o dönem Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal'ın yeniden siyasete dönme planındaki kilit isim Adnan Kahveci sır dolu bir trafik kazası geçirdi.
Bolu yakınlarında olmuştu kaza... Kahveci - eşi ve henüz 17 yaşındaki kızları orada hayatlarını kaybetti.. Ancak kaza ilginçti... Çünkü Kahveci ters yola girmişti... Oysa onu tanıyanlar Adnan Kahveci'nin asla hız yapmadığını ve çok dikkatli araç kullandığını biliyordu.
Üstelik Adnan Kahveci de o günlerde tıpkı Uğur Mumcu gibi bir Kürt raporu yazıyordu... Ölümünün üzerindeki sis perdesi asla kalkmadı...
EŞREF BİTLİS'İN UÇAĞI NEDEN DÜŞTÜ?
Yine o Şubat ayında Türkiye bir başka ölüm haberiyle daha sarsıldı.. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, tıpkı Uğur Mumcu ve Adnan Kahveci gibi terörün milli çözümle sona erdirilmesi için çalışan biriydi...
Uçağı 17 şubat 1993'te düştü... Bitlis şehit oldu... Ama ölmeden önce kurduğu cümleler o ölümün ardında da görünmez bir el olduğuna işaret ediyordu... Bitlis, Güneydoğu'ya konuşlu Çekiç Güç'ün Türkiye'den ayrılması gerektiğini söylüyordu..
Hatta ölümünden sadece 10 gün önce İncirlik'ten havalanan Amerikan uçaklarının PKK'lılara yardım ettiğini açıklamıştı. Uçağın neden düştüğü hiç aydınlatılamadı.. Onun ölümü de o yıl gerçekleşen ve gerçekleşecek diğer ölümler gibi hep karanlıkta kaldı.
TURGUT ÖZAL'IN ANİ VEFATI
Türkiye ardı ardına gelen ölüm haberleriyle sarsılmaya devam etti 1993 yılının ilk aylarında... Ama ülkeyi en derinden sarsan haber kuşkusuz 1993'ün 17 Nisan günü geldi... PKK'nın başı Öcalan 16 Nisan 1993'te süresiz ateşkes ilan ettiğini duyurmuştu... Açıklamayı 17 Nisan günü Şam'da yapacaktı...
Gazeteciler ve hatta dönemin vekilleri o gün o toplantıya katılmak için yoldaydı... Haber ziyaretçiler daha Şam'a ulaşamadan geldi... Cumhurbaşkanı Turgut Özal kalp krizi geçirmişti... Daha doğrusu ölüm raporuna ölüm nedeni öyle yazılacaktı... Ama o şok ölümün, tam da o güne denk gelmesi akıllarda ister istemez bir soru işareti doğurdu... Özal öldü mü öldürüldü mü sorusu hep soruldu...
VE PKK SAHNEDE
Kabusla başlamıştı 1993.... Kabus Mayıs'ta da sürdü... Hatta içinden çıkılmaz bir hal aldı... Çünkü artık PKK sahnedeydi...Ateşkes yine Öcalan'ın talimatıyla bozuldu... PKK Özal'ın ölümünün ardından ilk büyük eylemini 25 Mayıs 1993 günü Bingöl-Elazığ yolunda yaptı... Teskere almış 33 silahsız asker o gün orada şehit edildi... Artık PKK vardı sahnede ve terör kalan aylarda aralıksız sürecekti...
PKK'nın; Van'da, çoğunlukla Bağımsız Devletler Topluluğu'ndan gelenlerin kaldığı Yenigün Oteli'ni ateşe verdiği gün takvimler 30 haziran 1993'ü gösteriyordu... O yangında 11 sivil öldü... 2 Temmuz 1993 günü ise kanlı örgütün hedefi bu defa Şırnak'taki Çelik Karakolu oldu... 16 er o baskında şehit düştü..
MADIMAK VE BAŞBAĞLAR KATLİAMLARI!
Temmuz gelmişti... Ama sıcak temmuz, karanlık geçiyordu... Sivas'taki Madımak Oteli işte o ay yakıldı. Kentte Pir Sultan Abdal şenlikleri vardı o Temmuz'da... Aziz Nesin'in de aralarında bulunduğu çok sayıda yazar - şair - düşünür Sivas'taydı... O korkunç katliamın işaret fişeğini görünmez bir el yaktı.. Madımak Oteli'nde 33 ozan, düşünür ve yazar ile 2 otel çalışanı yanarak öldü.
Olaydan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı alınmasına ama aradan yıllar geçmesine rağmen o gün fişeği ateşleyen karanlık elin asıl sahibi asla bulunamadı...
Madımak Katliamı tam bir kara lekeydi...
Ve o leke 72 saat sonra daha da büyüyecek, yayılacaktı... 5 Temmuz 1993 günü hedef bu defa Erzincan'ın Başbağlar köyü oldu.. Başrolde yine PKK vardı... 33 masum köylü o gün orada kurşuna dizilerek katledildi.
Tam 2 hafta sonra, 18 Temmuz'da ise , aynı örgüt Van'ın Bahçesaray ilçesine bağlı Sündüz Yaylası'nda ortaya çıktı... Hedef yine sivillerdi... Baskında 22'si çocuk ve kadın 26 masum can verdi...
Artık ardı ardına PKK saldırılarının haberleri geliyor ve hedef hep siviller oluyordu... Ağustos ayında terör örgütü bu defa Bitlis'in Mutki ilçesinde ortaya çıktı...
Bir otobüs tarandı.. 15 kişi öldü.. 23 Ağustos'ta ise Iğdır'da 14 asker şehit edildi..
SİNCAR SUİKASTİ!
Kara yıl 1993, yavaş yavaş bitiyordu artık... Yaz zor geçmişti... Sırada sonbahar vardı ve kan dinmek bilmiyordu... O yılın 4 Eylül'ünde, Halkın Emek Partisi yani HEP'in kurucularından Mehmet Sincar öldürüldü... O cinayet de hiç aydınlanmadı...
93 demek ölüm demekti... 22 Ekim 1993 günü bu kez Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın bir suikasta kurban gitti... O da terörün demokratik yöntemlerle çözülebileceğini savunan bir isimdi...
Kanla beslenen örgüt gündemi belirliyordu artık... Kan döküyor sivilleri katlediyor ve bebek katili unvanını alıyordu...
Teröristler; 4 Ekim'de Siirt Şirvan'da çoğu kadın ve çocuk 23 kişiyi öldürdü... 7 Ekim'de Tunceli Pertek'te 4 öğretmeni şehit etti... 22 Ekim'de ise Siirt Baykan'da bu kez çoğu bebek 22 köylü katledildi...
Korkunç günlerdi... 25 Ekim'de Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Yavi beldesinde terör örgütü PKK bu kez en büyük katliamlarından birini daha yaptı... Köy kahvesi basıldı... 35 masum sivil o baskında öldü... Yaralı sayısı ise resmi kayıtlara 500 kişi olarak geçti...
CEM ERSEVER'İN ÖLÜMÜNDEKİ SIR NE?
Millet yıl bitsin istiyor, terör sussun istiyordu... Ama ne yıl bitiyor, ne de terör susuyordu... 4 Kasım 1993'te Türkiye yeni bir cinayet haberiyle daha sarsıldı... Hedef yine terörün demokrasiyle sona ereceğini savunan biri, emekli Binbaşı Cem Ersever'di bu kez..
Ersever, ölümünden 10 gün kadar önce, faili meçhul davasında mahkemeye ifade vermiş. Terörle mücadele adına yapılan kanunsuzlukları ve uyuşturucu ticareti gibi yasa dışı faaliyetleri açıklamıştı... Onun ölümü de diğer faili meçhuller gibi hep karanlıkta kaldı...
Sanki görünmez bir el vardı ve düğmeye basmıştı...
1993; terörle, katliamlarla ve suikastlarla geçti.. İktidarda DYP-SHP koalisyonu vardı... Ancak koalisyon olan bitene hiç bir çare üretemiyordu.. Nitekim yıl biterken o koalisyon da dağılacaktı...
Şimdi o yıldan ve o kara günlerden arda kalan tek bir gerçek var.. O da şu; Türkiye o karanlık yılda yani 1993'te çok ama çok şey kaybetti...
.
-
- Arkeo-TR Üyesi
- Mesajlar: 169
- Kayıt: 22:21 22-Nisan-2017
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
1992
1 Ocak - Schengen Antlaşması yürürlüğe girdi.
25 Şubat - Hocalı Katliamı: Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde yaklaşık 613 Azeri sivil, Ermeni silahlı kuvetleri tarafından öldürüldü.
13 Mart - Erzincan'da meydana gelen 6.8 şiddetindeki deprem sonucunda 653 ölü, 4000 yaralı.
1 Ocak - Schengen Antlaşması yürürlüğe girdi.
25 Şubat - Hocalı Katliamı: Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde yaklaşık 613 Azeri sivil, Ermeni silahlı kuvetleri tarafından öldürüldü.
13 Mart - Erzincan'da meydana gelen 6.8 şiddetindeki deprem sonucunda 653 ölü, 4000 yaralı.
ɹɐʌ ʞılsɹǝʇ ıq
- kırmızı kedi
- Forum Yöneticisi
- Mesajlar: 507
- Kayıt: 18:31 02-Mayıs-2017
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
1991 - 25 Ocak : Türkiye'de, Türkiye'nin tanıdığı devletlerin birinci resmî dili dışındaki dillerde (Kürtçe, Adigece, Abazaca, Lazca vb.) düşüncelerin açıklanması, yayılması ve yayımlanması yasaklayan 2932 sayılı Kanun yürürlükten kaldırıldı.
- sondan 2. trakyali
- Arkeo-TR Üyesi
- Mesajlar: 212
- Kayıt: 16:44 27-Nisan-2017
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
1990
5 Mayıs - Türkiye'nin ilk özel tv kanalı Magic Box Star-1 test yayınına başladı.
2 Ağustos - Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi üzerine Körfez Savaşı başladı ve başta ABD ve Birleşik Krallık olmak üzere Birleşmiş Milletler koalisyon güçleri savaşa müdahale etti.
5 Mayıs - Türkiye'nin ilk özel tv kanalı Magic Box Star-1 test yayınına başladı.
2 Ağustos - Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi üzerine Körfez Savaşı başladı ve başta ABD ve Birleşik Krallık olmak üzere Birleşmiş Milletler koalisyon güçleri savaşa müdahale etti.
- radmin
- Arkeo-TR Üyesi
- Mesajlar: 158
- Kayıt: 19:01 01-Mayıs-2017
Hangi yıl ne oldu? 2018'den geriye sayıyoruz.
1989
1988-1989 Sezonu'nda Samsunspor kafilesi, Malatyaspor ile yapacakları lig maçında ciddi bir kaza geçirdi. Kazada teknik direktörünü ve 3 oyuncusunu kaybeden ekibin birçok oyuncusu da yaralandı. Samsunspor ligin geriye kalan 18 haftasına devam edemedi ve son 18 haftadaki lig maçlarında da 3-0'lık skorlarla hükmen yenik sayıldı. Sezonu son sırada tamamlamasına rağmen, bir sonraki sezon lige devam etti.
1988-1989 Sezonu'nda Samsunspor kafilesi, Malatyaspor ile yapacakları lig maçında ciddi bir kaza geçirdi. Kazada teknik direktörünü ve 3 oyuncusunu kaybeden ekibin birçok oyuncusu da yaralandı. Samsunspor ligin geriye kalan 18 haftasına devam edemedi ve son 18 haftadaki lig maçlarında da 3-0'lık skorlarla hükmen yenik sayıldı. Sezonu son sırada tamamlamasına rağmen, bir sonraki sezon lige devam etti.