Firavunun Gizemi - Mahfi EĞİLMEZ

Cevapla
vinifera
Arkeo-TR Üyesi
Arkeo-TR Üyesi
Mesajlar: 3575
Kayıt: 03:12 26-Ekim-2008

Firavunun Gizemi - Mahfi EĞİLMEZ

Mesaj gönderen vinifera »

Eski Mısır'ın en gizemli firavunlarından birisi Akhenaten'dir (IV. Amenhotep.). Gizemin nedenlerinden birincisi firavunun din değiştirip çoktanrılı Mısır dininden tektanrılı dine dönüşüdür.

Freud'un da dahil olduğu bazı bilim adamları Akhenaten'in bu atılımla Musa'ya öncülük ettiği iddiasını ortaya koymuşlardır. İkincisi Akhenaten'in heykel ve resimlerindeki fiziksel görünümüyle ilgilidir. Bu heykel ve resimlerde Akhenaten, uzun boyunlu, çıkık elmacık kemikli uzun yüzlü, çekik ve uzun gözlü, dolgun dudaklı, uzun kol ve parmak kemikli ve çıkık göğüslü bir görünümde betimlenmiştir. Akhenaten'in bu görünümüne bakan bilim adamları bu konunun açıklanmasında başlıca üç kuram geliştirmişlerdir. Bunlardan ilki Akhenaten'in tıpkı bir başka Mısır firavunu Hatshepsut'ta olduğu gibi Akhenaten'in de kadın olabileceği ve tahta çıkınca erkek kıyafetleri giyerek, hatta sakal takarak erkekmiş gibi firavunluk yapmış olabileceği iddiasıdır. Bu kuram, sonradan çıkan kanıtlar çerçevesinde bugün gözden düşmüş bulunmaktadır.
Kuramlardan ikincisi Akhenaten'in bir hastalık nedeniyle böyle bir görünüm içinde olabileceği iddiasına dayanmaktadır. Bu konuda da iki ayrı yakıştırma söz konusudur. İlki froehlich sendromu denilen hastalıktır. Buna göre insan vücudunun salgıladığı hormonlarda bir dengesizlik ortaya çıkar ve ileri aşamalarda şeker, obezite, cinsel iktidarsızlık gibi sonuçlar doğar. Hastalığın ilerlemesine paralel olarak yüzde ve vücutta biçim bozulmaları gelişir. Akhenaten'in durumuna baktığımızda bu sayılanların bir bölümü onun görünümüne uysa bile önemli bir bölümü uymamaktadır. Her şeyden önce Akhenaten 6 çocuk babasıdır. Bu, onun cinsel iktidarsızlık çekmediğini ortaya koymaktadır. Buna ek olarak Akhenaten'in resim ve heykellerindeki görünümü onun obezite sonucu şişmanladığını gösterir bir betimleme taşımamaktadır. Bu durumda froehlich sendromu duruma uymamaktadır. Akhenaten'e yakıştırılan ikinci hastalık türü marfan sendromudur. Büyük ağırlıkla genetik olarak, bazen de istisnai olarak tek kişide ortaya çıkabilen bu hastalık insanın görünümünde, uzun bir yüz, uzun bir iskelet, uzun parmaklar, uzun kollar gibi anormal biçimler gelişmesine yol açmaktadır. Marfan sendromundan mustarip olanların soğuğa karşı hassasiyetleri oluşmakta, buna karşılık bu sendrom kişilerin beyin faaliyetlerini bozmamakta, akıl sağlığını etkilememektedir. Akhenaten'in resim ve heykellerine baktığımızda durumuna en fazla uyan hastalığın marfan sendromu olabileceğini görüyoruz.

Üçüncü kuram Akhenaten'in yaşadığı, Amarna dönemi olarak adlandırılan, dönemin günümüzdeki ekspresyonizm ya da sürrealizm gibi görünenin farklı ifadesine dayalı bir sanat akımını doğurduğu iddiasına dayanmaktadır. Döneme Amarna dönemi denilmesinin nedeni Akhenaten'in din değişikliğiyle birlikte Mısır'ın başkentini Teb kentinden kendi kurduğu, bugünkü adıyla Amarna olarak anılan, Akhetaten'e taşımış olmasıdır. Akhenaten'in çok tanrılı Mısır dinini ve Amun rahiplerini terk edip de tektanrılı Aten dinine geçmesi (ki bu resmileşmiş ilk tektanrılı din girişimidir) son derecede önemli bir değişimi işaret ettiği için sanatta da böyle bir değişim ortaya çıkmış olabilir.

Sonuç olarak Akhenaten'in görünümündeki gizemi açıklayabilmek için elimizde geçerliliğini koruyan iki kuram kalıyor: Marfan sendromu kuramı ya da sanatsal değişim kuramı. Her ikisi de dinsel anlayış değişimiyle paralel olabilir. Eğer marfan sendromu kuramı geçerliyse Akhenaten din değişikliğine giderek, değişik görünümünü düzeltmeleri için yalvardığı ama ikna edemediği Mısır tanrılarını ve onların hizmetkârları olan Amun rahiplerini cezalandırmaya yönelmiş olabilir. Eğer sanatsal değişim kuramı geçerliyse o zaman bu, Akhenaten'i din değişikliğine kadar götüren yepyeni bir estetik anlayışının etkisinde kalmasının sonucu olarak ortaya çıkmış olabilir.
19/06/2005, Radikal

Cevapla