TAY Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri sözcüklerinin kısaltması. TAY Projesi Türkiye'nin arkeolojik yerleşim yerlerinin bir envanterini çıkarmayı, bugüne kadar oluşan tahribatı saptamayı ve bu bilgiyi kamuoyuna sunarak bundan böyle oluşacak tahribatı engellemeyi amaçlayan bir proje. TAY Projesi, TASK Vakfı (Tarih, Arkeoloji, Sanat ve Kültür Mirasını Koruma Vakfı) tarafından yürütülüyor. TASK Vakfı, Türkiye kültür emanetlerinin korunması, her tür tahribatın önünün alınması ve bu değerlerin uluslararası kamuoyuna tanıtılması ilkesinden yola çıkılarak 2000 yılında beş kişi tarafından kurulmuş ve 50 gönüllüyle bugüne kadar envanter ve tarama çalışmalarını sürdürmüş. 5 yılda 75 ilde 2 bin 800'den fazla yerleşme yeri envantere alınmış, fotoğraflanarak arşivlenmiş. Bundan sonraki çalışmalar Bizans dönemi ve mağaralar envanterinin tamamlanmasıyla devam edecek.
Envanter çalışmaları paleolitik çağdan başlayıp Osmanlı dönemine kadar geliyor. Envanter çalışmalarıyla doğrudan uğraşan arkeologlar ve asistanlarının yanı sıra tanınmış arkeolog ve tarihçilerden de destek alınıyor.
Mardin'den dönerken havaalanında Ege Üniversitesi'nden arkeolog Doç.Dr.Gülriz Kozbe ile karşılaştım. Mardin ve çevresi hakkında konuşurken Gülriz hanım bana o civarda TAY projesi kapsamında demir çağ envanteri ile ilgili çalışmalar yaptığını ve desteğe ihtiyaçları olduğunu söyledi. Bu işlerin önemli olduğunu düşünüyorsanız kendisine yazıp bu projeye destek olabilirsiniz (gkozbe@yahoo.com) Dönüşte TAY projesinin web sitesine girdim ve en son ziyaretimden bu yana birçok yenilik ve gelişme olduğunu gördüm. TAY projesiyle ilgili daha önce de bir yazı yaşmış ve bu projeyi yürütenlerin çok önemli bir iş yaptığına değinmiştim. Şimdi orada söylediklerimi iki katına çıkarıyorum. Birçok uygarlığın gelip geçtiği ve derin izler bıraktığı bu topraklardaki yerleşim yerlerinin envanterini çıkarmak ve bunların hiç değilse bu haliyle korunmasını sağlamak için bir vakıf etrafında toplanıp gönüllü çalışmalar yapmak gerçekten olağanüstü bir şey. Devletin yapamadığı şeyi bir vakıf yapıyor. Bana sorarsanız doğrusu da budur. Yani toplum olarak biz zenginliğimize sahip çıkmalıyız. Her şeyi devletten beklersek hiçbir şeye sahip çıkamayız. Doğrusu budur ama doğal olarak bunu yapmak bir maddi güç istiyor. Bu kadar yere gitmek, ekip götürmek, oraları fotoğraflamak, arşivlemek öyle kolay işler değil. Bu işler Batı'da hep büyüklü küçüklü sponsorların desteğiyle oluyor. Bizde de sponsorlar var ama sayısının ve katkı miktarının artması gerekiyor. Çünkü bizdeki eski uygarlık sayısı her yerdekinden daha fazla. Bunları ortaya çıkarmak yetmiyor, korumak da gerekiyor.
TAY projesi web sitesindeki fıkrayı aktarayım size: Dört arkeolog çölde kaybolmuşlar. Güneşin altında çaresizce yürürlerken bir lamba bulmuşlar. Pek ihtimal vermeseler de lambayı ovarak içinden bir cin çıkmasını beklemişler ve gerçekten de cin birden çıkıvermiş. Yıllardır lambanın içinde hapis kalmış olan cin, bir dileklerini yerine getireceğini söylemiş. Öylece donup kalan bilim adamları, ilk şaşkınlığı üstlerinden atınca tartışmaya başlamışlar: 'Kültür varlıklarının tahrip olmamasını dileyelim!' demiş biri, 'Kazı ve araştırmalara ayrılan ödenekler artırılsın!' demiş bir diğeri, diğer ikisi ise heyecanla 'Su!' diye bağırmış. Cinin hangi dileği yerine getirdiğini anlamak için TAY projesinin web sitesindeki fotoğraflara bakmak gerekli.
www.tayproject.org adresine girerek neler yapıldığına ve hangi olanaklarla bu işlerin yapıldığına bir göz atın ve eğer siz de benimle aynı düşünceye gelirseniz bu projeye destek olması için tanıdığınız kuruluşları ikna etmeye çalışın.
16/10/2005, RadikalEnvanter çalışmaları paleolitik çağdan başlayıp Osmanlı dönemine kadar geliyor. Envanter çalışmalarıyla doğrudan uğraşan arkeologlar ve asistanlarının yanı sıra tanınmış arkeolog ve tarihçilerden de destek alınıyor.
Mardin'den dönerken havaalanında Ege Üniversitesi'nden arkeolog Doç.Dr.Gülriz Kozbe ile karşılaştım. Mardin ve çevresi hakkında konuşurken Gülriz hanım bana o civarda TAY projesi kapsamında demir çağ envanteri ile ilgili çalışmalar yaptığını ve desteğe ihtiyaçları olduğunu söyledi. Bu işlerin önemli olduğunu düşünüyorsanız kendisine yazıp bu projeye destek olabilirsiniz (gkozbe@yahoo.com) Dönüşte TAY projesinin web sitesine girdim ve en son ziyaretimden bu yana birçok yenilik ve gelişme olduğunu gördüm. TAY projesiyle ilgili daha önce de bir yazı yaşmış ve bu projeyi yürütenlerin çok önemli bir iş yaptığına değinmiştim. Şimdi orada söylediklerimi iki katına çıkarıyorum. Birçok uygarlığın gelip geçtiği ve derin izler bıraktığı bu topraklardaki yerleşim yerlerinin envanterini çıkarmak ve bunların hiç değilse bu haliyle korunmasını sağlamak için bir vakıf etrafında toplanıp gönüllü çalışmalar yapmak gerçekten olağanüstü bir şey. Devletin yapamadığı şeyi bir vakıf yapıyor. Bana sorarsanız doğrusu da budur. Yani toplum olarak biz zenginliğimize sahip çıkmalıyız. Her şeyi devletten beklersek hiçbir şeye sahip çıkamayız. Doğrusu budur ama doğal olarak bunu yapmak bir maddi güç istiyor. Bu kadar yere gitmek, ekip götürmek, oraları fotoğraflamak, arşivlemek öyle kolay işler değil. Bu işler Batı'da hep büyüklü küçüklü sponsorların desteğiyle oluyor. Bizde de sponsorlar var ama sayısının ve katkı miktarının artması gerekiyor. Çünkü bizdeki eski uygarlık sayısı her yerdekinden daha fazla. Bunları ortaya çıkarmak yetmiyor, korumak da gerekiyor.
TAY projesi web sitesindeki fıkrayı aktarayım size: Dört arkeolog çölde kaybolmuşlar. Güneşin altında çaresizce yürürlerken bir lamba bulmuşlar. Pek ihtimal vermeseler de lambayı ovarak içinden bir cin çıkmasını beklemişler ve gerçekten de cin birden çıkıvermiş. Yıllardır lambanın içinde hapis kalmış olan cin, bir dileklerini yerine getireceğini söylemiş. Öylece donup kalan bilim adamları, ilk şaşkınlığı üstlerinden atınca tartışmaya başlamışlar: 'Kültür varlıklarının tahrip olmamasını dileyelim!' demiş biri, 'Kazı ve araştırmalara ayrılan ödenekler artırılsın!' demiş bir diğeri, diğer ikisi ise heyecanla 'Su!' diye bağırmış. Cinin hangi dileği yerine getirdiğini anlamak için TAY projesinin web sitesindeki fotoğraflara bakmak gerekli.
www.tayproject.org adresine girerek neler yapıldığına ve hangi olanaklarla bu işlerin yapıldığına bir göz atın ve eğer siz de benimle aynı düşünceye gelirseniz bu projeye destek olması için tanıdığınız kuruluşları ikna etmeye çalışın.
[hr]
Tay'ın sitesini eskiden beri takip ederim ve imrenirim onlara. Türkiye'de sanal ortamda arkeoloji dersek akla Tay gelmeli. Keşke bu projede olabilseydim ben de.