İmparator Hadrian’ın Roma’daki Dünyası: Villa Hadrianus

İmparator Hafrianus, MS:117 yılında imparatorluğun başına geçtiğinde Roma altın çağını yaşıyordu. Beş İyi İmparator dönemiyle anılan Hadrianus saltanatı, Roma’nın sadece siyasi değil, kültürel anlamda da zirveye ulaştığı dönemdi.

Bu dönemde Roma, farklı kıtalarda hüküm sürerken, bu yerlerde anıtsal eserler de bırakıyordu. Sanata ve kültüre olan düşkünlüğü ile de bilinen imparator, Tivoli’deki tabir-i caizse habitatında Roma’nın o dönemki egemenliğinin bir tür minyatürünü yaratıyordu.
Devamı hakkındaİmparator Hadrian’ın Roma’daki Dünyası: Villa Hadrianus

Milas Uzunyuva’da bir Anıt Mezar

Milas’ta, Hisarbaşı Tepesinin doğu yamacında, büyük terasın ortasındaki podyum üzerinde yükselen ve üstünde leylek yuvası olan bir sütun bulunur. Bu sütunlu teras, yöre halkınca yıllardır “Uzunyuva” diye adlandırılmış ve öyle anılmıştır. Burdaki sütun uzun yıllardır bulunduğu podyumun bir parçası sanılıyor ve podyum da bir tapınağın stylobatı sanılıyordu. Bu konuda, yakın geçmişe kadar kapsamlı bir araştırma yapılmadığından ve Uzunyuva definecilerce tahribata uğramadan önce kim bilebilirdi ki Milas’ın içinde, herkesin gözü önünde bir anıt mezar olsun?
Devamı hakkındaMilas Uzunyuva’da bir Anıt Mezar

Antik Dönemde Kullanılan Harç Türleri

Antik dönemde ustalar harç ve sıvaların dayanırlıklarını arttırmak için harcın içine kan, yumurta, albümin, peynir, reçine gibi organik veya pişmiş toprak gibi (Kırılmış ve öğütülmüş olarak ) inorganik maddeler eklerlerdi. Bu maddelerden bazıları sertleşmeyi sağlamak, bazıları sertleşmeyi geciktirmek, bazıları ise sertleşmeden sonra dayanımı arttırmak için kullanılmıştır. Bazı yerlerde ise saman, bitki lifleri, hayvan kılları hatta insan saçı kireç ve alçı sıvalarda bağlayıcı olarak kullanılarak dayanıklılıkları arttırılmıştır. Dolgu maddeleri olarak ise kum, puzzolana, kırılmış taş, mermer ve tuğla parçacıkları kullanılmıştır. Harç ve sıvaların dayanımları dolgu maddelerinin ebatları ve kalitesiyle yakından ilgilidir.

Devamı hakkındaAntik Dönemde Kullanılan Harç Türleri

Roma Duvar Örme ve Kaplama Yöntemleri

Taşıyıcı kolon dizileri (colonnade) veya tamamen kesme taş duvarlar Roma işçiliğinde nadir olarak görülmektedir. Augustus Forumu’nu çevreleyen duvar kesme taş duvara güzel bir örnektir, Augustus dönemindeki küçük Hellenistik tapınaklarda (Forum’daki Castor Tapınağı gibi) örneklerine rastlanmaktadır.

Romalılar kesme taş yapımına pratik katkılarda da bulunmuşlardır. Örneğin her bir frizi birbirine bağlayarak, arasında yer aldığı her bir kolona yük tahliyesi yapan bir kemer gibi, arşitravdaki desteksiz açıklıktaki yükün bir kısmının taşınmasına yardımcı olmuşlardır. Bu dönemin en iyi duvarcılık örnekleri Suriye ve Provence’de (Fransa) bulunmaktadır.

Devamı hakkındaRoma Duvar Örme ve Kaplama Yöntemleri

Parthenon:Tapınaktan Müze’ye Geçiş ve İncelemeler

Bazı  yapılar vardır, başlarından geçmeyen kalmamıştır. İlk yapıldığında kilisedir sonra camii olmuştur.Bir evdir fakat sonra müze olmuştur.Fazla uzağa gitmeyelim,tarihi kadar sorunlarıyla da önemli Ayasofya,önce kilise sonra camii en son da müze olmuştur.Bugün AyaSofya’nın ne demek olduğu bile bilinmez birçoğu tarafından.Kimisi bir aziz zanneder ,kimisi islamik bir terim….Her ne kadar  müze olsa da ,bir hristiyan İsa mozağini gördüğünde haç çıkarmaktan veya bir müslüman içeri girdiğinde ‘Bismillah’ demekten kendini alamaz….

Atina’nın orta yerinde ,en yüksek tepeye kurulmuş olan Acropolis’te bir mimari harika vardır ki bu yapının da kaderi  kısmen Ayasofya’ya benzemektedir.Bu yapının adı Parthenon’dur.İki eserin de yapıldığı tarihlere baktığımızda Ayasofya’nın daha çok yeni bir yapı olduğunu düşünürüz.İlgilenenler bilirler Ayasofya MS.532-537 yılları arasında Bizans İmparatoru I.Justinyen tarafından yaptırılmıştır.Parthenon ise  MÖ.447 yılları ile MÖ.432 yılları arasında ,Pericles döneminde,Atina’nın koruyucu Tanrıça’sı Athena adına yapılmıştır.

Devamı hakkındaParthenon:Tapınaktan Müze’ye Geçiş ve İncelemeler

Teos Dionysos Tapınağı

Seferihisar İlçesine 5 km. uzaklıkta bulunan Sığacık Köyünün bir kilometre güneyinde bulunan Teos’taki Dionysos Tapınağı’nın mimarı Vitrivius’a göre Hermogenes’tir. Tiyatro ile ilişkisi olamayan bir yerde, Hellenistik kent duvarlarına yakın bir yerde stoa ile çevrelenmiş bir temenos alanının batısında yer almaktadır. Stoa kuzey ve güney yanlarda dor, doğu ve batı yanlarda ise ion düzeninde inşa edilmiştir. Temenosa giriş kuzeybatı ve güneybatı köşelerdeki anıtsal kapılarla sağlanmıştır.
Devamı hakkındaTeos Dionysos Tapınağı